817 - Hızlı tren - Steve HobsonDemiryolu Araçları

Hızlı tren ihalesinde en ucuz teklif kazanamadı. Peki neden?


Hızlı tren ihalesini en iyi ikinci teklifi veren Siemens kazandı.

Siemens’in 10 hızlı tren seti, simülatör, bakım ve yedek parçayı içeren teklifi 349 milyon Avro. Bu teklif, CAF’ın verdiği teklif olan 273 milyon Avro’dan 80 milyon daha fazla. Peki nasıl oldu da, en ucuz teklif kazanamadı?

TCDD, aynı ihaleye, ilk olarak 3 sene önce çıkmıştı. O ihale sürecinde yaşananlar, bugünkü ile büyük benzerlik taşıyor.

2014 hızlı tren ihalesinde neler oldu?

2014’de gerçekleştirelen ihaleye iki firma, Alstom ve Siemens teklif vermişti. En iyi teklifi Alstom’dan geldi. Alstom’un teklifi, bu sene yapılan ihaleye çok benzer şekilde, Siemens’inkinden 80 milyon Avro daha ucuzdu. Ancak bu teklif, eksik belge nedeniyle ihaleden çıkarıldı ve ihaleyi, geriye kalan tek teklifin sahibi Siemens’in kazandığı ilan edildi.

Bunun üzerine Alstom ihale sonucuna itiraz etti. “Eksik belge” konusunun, Alstom’un grup şirketlerinden birinin alt tedarikçi listesinde belirtilmemesi olduğu açıklandı. Alstom’un itirazları arasında Siemens’in teklifindeki enerji tüketiminin düşük gösterildiği ve tek teklifin kabul edildiği bir ihalenin rekabetçi olmayacağı gibi gerekçeler de yer aldı.

Bu gerekçelerin hiçbiri kabul edilmedi.

Ancak bir süre sonra ihale tümüyle iptal edildi. Siemens’in teklifi de tuvalet sertifikasının eksikliğinden dolayı geçersiz sayılmıştı, dolayısıyla ihalede geçerli hiçbir teklif kalmamıştı.

Türkiye, bir firma isminin listede yer almamış olmasından dolayı 80 milyon, bir tuvalet sertifikasının eksik olmasından dolayı da 3 sene kaybetti.

Yeni hızlı tren ihalesinde ne oldu?

Dün sonuçlandırılan ihalede, en iyi teklifi veren CAF’ın teklifinin geçersiz kılınmasına ilişkin iki gerekçe belirtiliyor.

Gerekçelerden bir tanesi eksik belge. Mevcut kamu ihale kanununun can alıcı başlıklarından biri eksik belge. Bu konu zaman zaman telafisi son derece basit olan konularda bile firmaların elenmesine yol açıyor, zaman zaman ihaleyi düzenleyenlerin de elini kolunu bağlıyor. Eksik belge konusunun, “en iyi teklif” seçimine katkıda bulunmadığı açık.

Diğer bir gerekçe ise, daha ticari ve anlaşılır bir sebep. CAF’ın 2010 yılında lansmanını yaptığı, 2013’te homologasyonunu tamamladığı, 2015’te ilk siparişini aldığı Oaris setleri henüz hiçbir ülkede ticari seferlere başlamadı.

“Başka bir ülkede kullanılıyor olması”nı talep etmek elbette riskleri azaltan bir yöntem, ancak tek seçenek değil. Bu konuda alternatif bir tavrı Brezilya gösterdi. Rio de Janerio ve Sao Paulo arasında kullanılacak hızlı tren ihalesinden önce yeni geliştirilen setlerin homologasyonunu yaptı, böylece ihaleye katılıp katılamayacağını önceden tespit etti.

Bu ihale kanunu Türkiye’nin faydasına mı?

Mevcut ihale mevzuatı, deyim yerindeyse, en iyi üründen önce en iyi dokümantasyonu seçiyor.

Oysa hızlı tren seçilirken, en iyi dokümantasyon değil, en iyi teknoloji, Türkiye şartlarına uyum, mevcut makine parkı ve yedek parça stoğuna uygunluk, alım, bakım ve işletme maliyetlerinin düşüklüğü, yerli katkı oranının yüksekliği gibi kriterler öne çıkmalı. Bu kriterlerin her zaman sayısal olarak karşılaştırmaya imkan vermesine de gerek yok, teknik veya ticari olarak ifade edilebilmesi yeterli.

Listede firma isminin belirtilmemesi, sertifikasız tuvalet gibi sebeplerle milyonlarca Avro veya yıllar kaybetmeye son vermemizin sizce de zamanı gelmedi mi?

Kapak Fotoğrafı: Steve Hobson ©

Sizce?

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s