Demiryolu Şirketleri

TCDD Holding geliyor


TCDD’nin yeniden yapılandırılmasına ilişkin detaylar belirginleşmeye başladı.

Çok Geçtiğimiz sene sonunda başlayan ve Tübitak’a bağlı Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) işbirliği ile yürütülen demiryollarının yeniden yapılandırılması çalışmalarının detayları ortaya çıkmaya başladı.

İşte çalışmalar bu şekilde sonuçlanırsa hayata geçecek değişiklikler:

Kamu iktisadi teşebbüsünden ticari şirkete

Geçtiğimiz yıllarda TCDD’nin yeniden yapılandırılmasına yönelik bir dizi adım atılmış, yolcu ve yük taşımacılığı birimleri TCDD Taşımacılık AŞ altında, mühendislik, müşavirlik ve varlık yönetimi birimleri ise TCDD Teknik altında birleştirilmişti. Geçtiğimiz sene de TCDD’nin üretim alanındaki üç iştiraki, Tüdemsaş, Tülomsaş ve Tüvasaş, Türasaş çatısı altında bir araya geldiler.

Hazırlıkları devam eden çalışmada, TCDD’nin Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) statüsü kaldırılarak ticaret kanunlarına tabi bir şirkete dönüşmesi öngörülüyor.

Ticari yarar ön plana çıkacak

KİT’ler, büyük organizasyon ve yatırım gerektiren alanlarda kurulan, sermayesinin tamamı devlete ait olan ve kamu yararı gözetilerek faaliyet gösteren iktisadi kurumlar.

Bir anonim şirkete dönüşecek TCDD’nin önceliği, ticari olarak faaliyetlerine devam edebilmesi olacak. Halen kamu yararı da gözetilerek oluşturulan yük ve yolcu tarifelerinin yeniden düzenlenmesi gündeme gelebilir.

Yeni şirketler yatırım ve satın almalarda da daha serbest hareket edebilecek. Şirketlerin Devlet İhale Kanunu’ndan muaf olması bekleniyor. Öte yandan, hızlı tren hattı gibi büyük altyapı yatırımlarının ticari bir şirket tarafından gerçekleştirilmesi pek mümkün gözükmüyor, muhtemelen Ulaştırma Bakanlığı bünyesinde yürütülmeye devam edecek.

Bir holding, 4 şirket

Halen Türkiye demiryolu altyapısından sorumlu kuruluş TCDD. Yük ve yolcu taşımalarını gerçekleştiren TCDD Taşımacılık, demiryolu araçlarının üretim ve bakımını yapan TÜRASAŞ, mühendislik ve müşavirlik hizmetleri yapan TCDD Teknik, TCDD’nin iştirakleri arasında.

Yeni düzenleme aynen kabul edilirse, altyapı yönetimi için yeni bir anonim şirket kurulacak. Böylece altyapı şirketi ile tren operatörü arasındaki dikey ilişki kalkmış olacak, aynı holding çatısı altındaki farklı firmalar haline gelecekler.

Yolcu ile yük ayrılabilir

Orta vadeli planlar arasında ise taşımacılık şirketinin yolcu ve lojistik olarak ikiye ayrılması bulunuyor. Pek çok ülkede serbestleşme sürecinde hayata geçirilen bu uygulama devlet desteğinin devam edebildiği yolcu tarafının lojistik tarafından tümüyle ayrılmasını sağlıyor. Bu ise yük tarafında devlet operatörünün özel operatörlerle doğrudan rekabete girmesi anlamına gelecek.

Bu ayrışma, bir yandan her şirketin kendi önceliklerine odaklanmasını sağlarken, öte yandan, pandemi döneminde olduğu gibi, bir tarafta ihtiyaç azalırken diğerinde arttığında, kaynakların yeniden organize edilmesinin önünde bir engele dönüşebilir.

Banliyö AŞ de gündemde

Marmaray ve Başkentray’ı işleten, İzban’ın ise ortağı olan TCDD’nin, bu yapılanma sonrasında yolcu şirketi iştiraki olarak ayrı bir banliyö şirketi kurması da masada. Mevcut üç işletmenin yanı sıra, yapımı devam eden Gaziray, geçen sene imzaları atılan Afyonray da bu yeni şirketin kontrolüne girebilir. Ayrıca Kayseri ve Balıkesir için de banliyö projeleri bulunuyor.

Hizmetler için yeni şirket

Orta vadede kurulabilecek bir başka firma daha gündemde: Hizmet AŞ. Detayları açıklanmasa da, hem yük, hem de yolcu tarafında, tüm operatörlere terminal ve bakım hizmeti verecek bir şirket olması kuvvetle muhtemel. Bu şekilde bir firmanın kurulması, yolcu ve yük tren operatörlerinin sadece taşımacılık hizmetine odaklanmasını sağlayabilir, aynı terminalde aynı hizmeti veren çok sayıda ekip ihtiyacını ortadan kaldırabilir.

Personel politikası değişiyor

TCDD’de önemli bir değişim de personel yapısında olacak. Halen TCDD ve iştiraklerinde, kadrolu memur, sözleşmeli memur, kadrolu işçi ve geçici işçi gibi dört farklı statü bulunuyor. TCDD ve iştiraklerinde çalışan toplam 26 binden fazla personelin yarısından fazlası kadrolu veya sözleşmeli memur statüsünde.

Yapılan sunumda TCDD bünyesindeki şirketlerin yeni personel alımlarının sadece 4857 sayılı İş Kanunu’na göre yapılacağı belirtiliyor. Memur kadrosundaki personele, bundan sonra nasıl devam etmek istediklerine karar vermeleri için bir süre verilmesi planlanıyor.

Yeni şirketlerin, ihtiyaç duyduğu kritik ekipleri oluşturabilmek için memur kadrosundaki çalışanlara İş Kanunu çerçevesinde yeni pozisyonlar ve yeni sosyal haklar önermesi olası. Kendi isteğiyle bunu kabul edecek personelin geçmiş hakları korunarak geçiş yapması, kabul etmeyenlerin ise eğer hizmet yılı dolmuşsa emekliliğe teşvik edilmesi, kalanların ise başka kamu kurumlarına nakil edilmesi, önceki benzer örneklerde yapılagelen uygulama.

Memuriyetten vazgeçmek kolay değil

TCDD’nin deneyimli teknik kadrolara ihtiyacı var. Teknik bilgisi ve deneyimi yüksek personeli korumak isteyecek, ancak muhtemelen bu ekipleri oluştururken, İş Kanunu’na göre çalışmayı kabul etmiş kişilere öncelik vermek isteyecektir.

Ancak TCDD ve iştiraklerinde halen memur statüsünde yaklaşık 14.500 personel bulunuyor. Bunların yarısından fazlası 46 yaş üstü ve üçte ikisi 20 yıldan uzun süredir kurumda çalışıyor. Memur kadrosundan vazgeçmeleri kolay bir karar olmayacak.

Bu açmaz ilk özel operatörlerin kuruluşu sırasında da ortaya çıkmıştı. Özel operatörler TCDD’den yetişmiş demiryolu personeli transfer etmeye çalışmışlar, cazip görünen teklifler sunmuşlar, ancak emekli ya da emeklilik hakkı kazanmış personelin dışındakiler özel sektöre geçmekte tereddüt etmişti.

THY modeli gözde

Hemen herkesin hem fikir olduğu nokta, TCDD’nin ve genel olarak demiryollarının durumunun beklentilerin gerisinde olması. Demiryolunun GSYİH’e katkısı Türkiye’de 2002-2018 arasında on binde 19. Bu oran İspanya’da 47, Almanya’da 127, Rusya’da ise 294. Türkiye’de rakamın 2005’te on binde 27’den 2018’de 11’e düştüğünü de belirtmek lazım.

Tren-km başına gelirde TCDD Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya gibi ülkelerin hayli altında iken, tren-km başına giderde İtalya ve Almanya’nın üstünde yer alıyor.

Kurum içi yapılan anketlerde, çalışanların beşte biri organizasyonun baştan ele alınması gerektiğini, beşte ikisi ise geliştirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Son 9 yılda giderek artan, 2014’ten bu yana her sene yaklaşık 4 milyar TL’ye ulaşan zarar da önemli bir soru işareti. Yapılan projeksiyonda, bir dönüşüm hayata geçirilmezse 2030’da yıllık zararın 7,7 milyar TL’ye ulaşabileceği ifade ediliyor.

Havayollarındaki düzenlemeler sonrası ticari olarak büyük atılım gösteren THY ise hemen tüm değerlendirmelerde örnek olarak gösteriliyor. Bir marka haline gelmiş, uluslararası firmalarla rekabet eden, borsada talep gören, kar edebilen THY’nin, TCDD reformu için de rol model olarak alındığı anlaşılıyor.

Hedef 2022

Habertürk’ten Olcay Aydilek’in bu konuya ilişkin haberinde yer alan plana göre, mevzuat çalışmaları 2021’in ilk yarısında tamamlanacak, yıl sonuna kadar yasalaşacak ve 2022’nin ilk yarısında bu mevzuata uygun olarak şirketler kurulacak. Bu tarihler, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın KİT reformu takvimiyle de uyumlu. Planlar gerçekleşirse, önümüzdeki birkaç sene demiryollarında büyük bir değişime tanıklık edeceğiz.

Kapak fotoğrafı: Onur Uysal ©

15 replies »

  1. TCDD çalışan işçilerin iş güvencesi olmayacak anlaşılan

  2. Adını anmadan “özelleştirme” operasyonunu öyle güzel, öyle tatlı cümlelerle anlatmışsınız ki daha önceki örneklerini hem çalışan hem de müşteri(!) olarak bilmesek gözlerimiz yaşararak alkışlayacağız neredeyse… Kamu kuruluşu, kamunun yararını gözetir; ticari faaliyetlerinin karlılığını değil. Bu bir! Eğer bugün TCDD zarar ediyorsa bunun nedeni ne KİT olmasında ne çalışanında ne de ondan faydalanan vatandaşta. Az biraz vicdan, biraz vatan ve insan sevgisi ve az biraz da kararlılık ve özveriyle TCDD ülkenin hatta bölgenin en başarılı, karlı ve dinamik kuruluşu olur… bundan sadece ve sadece 100 yıllık maddi ve manevi birikimine bedavadan çökemeyecek olan yandaş sermaye mutsuz olur…Saygılarımla…

    • Taylan Bey merhaba.
      Okurlarımızın her türlü katkısını önemsiyor, bu yüzden üzerinde düşünülmüş yorumlara ilk sayfadan herkesin erişmesini de sağlıyoruz. Vakit ayırdığınız, değerlendirmelerinizi “aman sende” demeyip yazdığınız için teşekkürler.
      Bizim Rail Turkey’de önemsediğimiz en önemli şey, bir projeyi savunacakların da, eleştireceklerin de doğru bilgiye ulaşmasını sağlamak. Bu nedenle, yazılarımızda yanlış, yalan, zorlama, süslenmiş hiç bir cümleye yer vermemeye büyük özen gösteriyoruz.
      Bu konu, çalışmaların TCDD ekibiyle paylaşılmasının ardından çok sayıda irili ufaklı medya kuruluşunda yer aldı. Çoğu birbirinin kopyası yazılar arasında, KİT’ten ticari şirkete dönüşürken önceliklerin nasıl değişeceği, yolcu ve yükün ayrıştırılmasının olumlu ve olumsuz yanları, TCDD çalışanlarının ne düşündüğü gibi, bizim önemsediğimiz ve yazımızda yer verdiğimiz konulara hiç rastlamadık.
      Olayları ele alış biçimimizin, medyadaki hakim iki dile uymadığının farkındayız. Ama bizim hedefimiz gelişmeleri her yönüyle ele alan, her düşünceden okurun “aslında neler oluyor” diyerek izlediği bir yayın olmak.
      Umarız bir gözünüz Rail Turkey’de olmaya devam eder, yorumlarınızı eksik etmezsiniz.
      Sevgi ve saygılarımızla,

    • Onur Bey, ülkemizde bugüne kadar ‘Zarar ediyor bu yüzden özelleştirilsin… Hem kalite artar hem rekabet oluşur hem de hizmetler ucuzlar…’ diyerek özelleştirilen ve bahsedilen hedeflere ulaşılmış bir tane uygulama söyleyebilir misiniz? İşte bu noktada ‘TCDD şu kadar zararda, şöyle atıl şöyle batıl’ diyeceğinize hemen her gün tüm seferleri full çeken, lojistikte neredeyse rakipsiz bir devlet kurumunun neden zarar ettiğinden bahsetmeniz gerekmiyor mu? Madem tarafsız bir gözsünüz sizden bunları da araştırıp paylaşmanızı dilerim… Saygılarımla
      Taylan Küpeli

    • Taylan Bey, hiçbir yerde “Zarar ediyor bu yüzden özelleştirilsin… Hem kalite artar hem rekabet oluşur hem de hizmetler ucuzlar…“ yazmadık. Tarafsızız gibi bir şey de yazmadık. Keşke eleştirileriniz gerçekten yazdıklarımıza dair olsa.

    • Insanlar Turgutlu/İzmir arasında bile otobüs yerine tren kullanıyor, ekonomik nedenlerle ve sadece nisan ayında bilet fiyatları %50 arttı. Bu kadar önemli ve halk için artık iyiden iyiye zaruri olan bir ulaşım alternatifini ‘Özelleştirelim, şirketleşsin, holdingleşsin’ diyerek olaya tamamen ticari gözle bakmanın bu vatana, bu millete, bu coğrafyaya gram faydası olamaz, tonlarca zararı olur… Konuyu öyle ya da böyle gündemde tuttuğunuz için yine de emeklerinize sağlık, teşekkürler…

  3. 4 MİLYAR TL zarardan bahsediyoruz o parayla kaç tane TCDD kurulur

  4. türasaş artık tcdd’nin bağlı ortaklığı veya iştiraki DEĞİL, TCDD parasıyla kurulmuş olabilir ancak kendisi ayrı bir KİT oldu. TÜRASAŞ anastatüsünü inceleyin dediğimi göreceksiniz

  5. TÜRASAŞ şa anda ayrı bir KİT ancak. Yeniden yapılanmada kurulacak olan TCDD A.Ş. çatı şirketin içinde yer alacak. Hatta Mevcut olan Araç ve Vagon Bakım İkmal şeflikleri TÜRASAŞ’a bağlanacaktır.

  6. Sivas TÜRASAŞI Alacak holdingin yerinde olsam Memur ve işçilerin tamamını değiştiririm Eski adı ile Tüdemsaşın hiç bir işçi ve memurunu şirket bünyesinde tutmam Devletin bünyesinde çalışmayı beceremeyenler holding de hiç çalışmazlar. En azından kurum devletin çiftliği olmasından kurtulur. Günde 9 saat çalışması gerekirken 2 saat ancak çalışacaksın çay paydos yemek paydaso holta paydosu ile gününü dolduracaksın kurumun memurları bilgisayar başında okey oynayacak fal açacak hafıza bellekle film izleyecek ve makam ve terfi peşinde koşacak bu şirket elbette zarar edecektir. Sivas TÜRASAŞ-IN Adına sevindim. Holding olması en azından çiftlik olmasından iyidir.

  7. BU SORUNLARIN GİDERİLMESİ O KADAR ÇOK KOLAYKİ
    işi severek yapın İŞİ DE erbabına verin bakın bu sorunlar kendiliginden nasıl çözüyor

  8. Özelleştirme iyi olurdu, bende Almanya dan kesin dönüş yapabilirim ozaman makinist olarak