Soğuk bir kış gecesi. Saat geceyarısını biraz geçiyor..
Sofya’dan İstanbul’a giden Sofya Ekspresi’nin sıcacık yataklı vagonundasınız.. Gecenin sessizliğini bozan tek şey, vagonların tekerleklerinden gelen sesler.. Büyük bir kısmı boş olan trenin sadece birkaç kabininden ışık süzülüyor.
Derken kabininizin kapısı çalınıyor. Bulgarca bir ses, ama “polis” kelimesi dünyanın hemen her yerinde aynı.
Yatak halinizle kapıyı açıyorsunuz, derin bir uykuda olan eşinizi uyandırmaya yelteniyorsunuz. Uzattığınız pasaportları gören polislerden biri eliyle işaret yapıyor: “gerek yok”. Önce pasaportlara, sonra odanın içine kısa bir bakışın ardından “ok” deyip bir sonraki kabine yöneliyorlar. Kapıyı kapatıyor, yeniden başınızı yastığa koyuyorsunuz.
Tatlı tatlı sallanan trende tam uykuya dalacakken bir kez daha kapı tıklanıyor. “Pasaport” diyen ses tanıdık, tren görevlisi. Aralıyorsunuz kapıyı, görevli, “pasaport kontrolü, trenden inmeniz gerekecek” diyor. Bilin ki Kapıkule’desiniz.
Kapıkule’nin kışı zorlu olur. Soğuğu iliklerinize kadar hissederek peronun alt geçidinden geçiyorsunuz, diğer yarı uykulu yolcularla birlikte. Yarı ışıklı Kapıkule tabelasının altında, küçük bir odadan dışarı uzanan kuyruğa giriyorsunuz. Kuyruğun önü küçük bir pencerenin önünde başlıyor, pencere kapalı, ardında kimse yok.
Bir grup genç, bu sıradışı yolculuğun tadını kahkahalarla dolu bir sohbetle çıkarıyorlar. “Gençlik işte”. Derken tüm yolcular sıraya giriyor, sıradakiler küçük salona sıkışarak herkesi içeri almaya çalışıyor. Neyse ki tren fazla dolu değil. Bir şekilde içeri sığışılıyor.
Derken küçük pencere açılıyor. Görevli bilgisayarını açıyor. Bilgisayar eski olmalı, çünkü açılması baya sürüyor. Derken teker teker pasaportlar alınıyor, damgalanıyor, ve “kontrol edilen” yolcular trene dönüyorlar. Soğuğu yiyip uyanan yolcuları İstanbul’a kadar dört saatlik bir yolculuk bekliyor.
Peki neden?
Neden pasaport kontrolü yapacak görevliler Bulgar tarafına geçip, tren Kapıkule’ye doğru ilerlerken bu kontrolü yapmaz? Hem tek tek odaları dolaşmak daha doğru değil mi? Trenleri hızlandırmak için onca yatırım yapılırken, tren yolcularını indirip, kuyruğa dizip, treni yaklaşık bir saat (resmi tarifeye göre, sınır geçişi 44 ila 52 dakika sürüyor) Kapıkule’de bekletmek doğru mu?
Kapak Fotoğrafı: Onur Uysal ©
Kategoriler:Yolcu Taşımacılığı
Rail Turkey Tr 
Bulgar polisi treni evlerine giden servis olarak kullanıyor. Bu yüzden indikleri yerler hep evlerine yakın yerler, yolculuğum sırasında takip etmiştim, hepsi birer ikişer bazı istasyonlarda iniyorlar. Türk tarafında ise polislerin öyle bir durumu yok, tren Kapıkule’den sonra Edirne merkeze geliyor ama geçiş saati mesai bitişine denk gelmiyor. Bu yüzden yolcular iniyor. Tabii bunların hepsi benim fikrim ve gözlemlerim, o hattı bir kez kullanmıştım, oldukça keyifliydi 🙂