Türkiye’nin en popüler treni Doğu Ekspresi eski parlak günlerini arıyor.
Ankara-Kars arasında hizmet veren gece treni Doğu Ekspresi, geniş İç Anadolu bozkırları ve sarp Doğu Anadolu vadileri boyunca uzanan nefes kesici rotası, Kars gibi tarihi ve turistik zenginliklere sahip bir varış noktası ile ilgi odağı olmuştu.
Tren özellikle gençlerin deneyimlerini sosyal medyada paylaşması ile hızla popülerleşti. Her gece satışa açılan 30 gün sonraki trenin biletleri birkaç dakika içinde tükenmeye başladı. Doğu Ekspresi’ni de içeren tur düzenleyen şirketler için eklenen vagonlarla Doğu Ekspresi Türkiye’nin en uzun yolcu treni oldu.
Yolcu trafiğinden aldığı pay hayli az olan trenlerin kaderi hızlı trenlerle değişmeye başlamıştı. Doğu Ekspresi ile hızlı olmayan trenlerin de popülerliği arttı, demiryollarının imajı ve bilinirliği daha da üst noktalara çıktı. Ankara-Kars treni Türkiye’nin en çok bilinen turizm aktivitelerinden biri haline geldi.
Zirve yapan talebe adapte olmak demiryolları için kolay değildi. Sınırlı imkanlarla ve kaynakla, devletin belirlediği ve sübvanse ettiği belirli sayı ve rotada yolcu taşımacılığı yapılıyordu. Bir özel şirket gibi karlılığa odaklanmak, trenleri karlı ve popüler rotalara kaydırmak, arz ve talebi dengelemek için fiyatları arttırmak kolaylıkla alınabilecek kararlar değildi.
Sorunlar hızla büyüdü. Bilet alabilenlerin yüzlerce katı kişi eli boş döndü. Tur şirketlerinin rezerve ettiği vagonlar da sorunu çözmedi, çünkü özellikle gençler turların hem dar kalıplarına, hem de yüksek fiyatlarına mahkum kalmak istemiyorlardı. Serzeniş ve isyanlar arttı. Satışa çıkarılan biletleri turların bitirdiği iddiaları dile getirildi. İlk dakikalarda tüm yerleri satılan trenlerde son gün boşluklar ortaya çıkması dikkat çekti. Bilet sisteminin kilitlenmesine çözüm aranırken boş sefer aramaları daha da zorlaştırıldı.
Tam sorunlar Doğu Ekspresi’nin ününe gölge düşürecek hale gelmişti ki, önemli, yaratıcı bir adım atıldı. Turistik amaçlı treni kullananları, ulaşım amaçlı kullananlardan ayıran, sübvanse edilen trenlere ilişkin sınırlamalardan kurtulan yeni bir tren: Turistik Doğu Ekspresi.
Doğu Ekspresi sadece pulman (koltuklu) ve kuşetli (dört yatağa dönüşebilen kompartıman) ile günlük seferlerine devam ederken, Turistik Doğu Ekspresi iki yatak, bir masa ve bir lavabodan oluşan kompartımanların bulunduğu yataklı vagonlarla hizmete başladı. Küçük istasyonlarda artık durmayan tren, haftada karşılıklı üçer sefer veriyordu.
Trenin önemli ve fark yaratan özelliği, yol üzerinde 2-3 istasyonda üçer saatlik şehir gezisi molaları vermesiydi. Gidiş ve dönüşte farklı yerler olmak üzere, Erzurum, Erzincan, Sivas, Divriği ve İliç’te uzun duruşlar yapılıyor, yolcular tur şirketlerinin organizasyonları veya kendi imkanlarıyla bölgeyi gezme fırsatı buluyorlardı. Önemli bir başka fark ise fiyatı oldu. Sübvanse edilmeyen yeni trenin bilet fiyatları klasik Doğu Ekspresi’nin hayli üstünde, yaklaşık 3 katıydı.
Yüksek fiyatına rağmen yeni tren ilk günlerde -biraz da bu rotada başka yataklı seçeneği kalmadığından- ilgi gördü. Biletler yine hızla tükendi. Bu treni TCDD Taşımacılık ile birlikte geliştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı, turistik trenlerin Zonguldak, Pamukkale gibi yeni rotalara yaygınlaştırılacağını açıkladı.
Ancak gelişmeler bu yönde olmadı.
Haftada karşılıklı 3’er seferle başlayan Turistik Doğu Ekspresi seferlerine, önce pandemi nedeniyle ara verildi, nedine başladığında haftada iki sefere düşmüştü ve geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız durduruldu.
Doğu Ekspresi seferlerine devam etse de, Ankara-Kars rotasında yataklıda seyahat etmek artık mümkün değil. İki seçenek kaldı: Pulman (koltuk) veya yer bulunması daha da zorlaşan kuşetli.
Oysa dünyada sayıları hızla azalırken Türkiye’de korunan yataklı/kuşetli gece trenleri büyük ilgi görüyor. Fiyatları son dönemde pulman koltuklara göre daha yüksek oranda arttırılmasına rağmen, kuşetli ve yataklılarda yerler hızla tükeniyor. Şehrin merkezinden trene binme, manzarayı seyre dalma, masada sıcak bir yemek, rahat bir yatakta uyku ve dinlenmiş bir şekilde gidilecek yere varma fikri çekiciliğini koruyor.
Peki neler yapılabilir?
İki yatak, masa ve lavabodan oluşan yataklı vagonlar oldukça rahat. Ancak trende geceyi yatarak geçirmenin en pahalı yolu. Aynı kompartımanda 4 kişinin yatabildiği kuşetli vagonlar hem daha ekonomik, hem de kalabalık gruplar için daha eğlenceli bir seçenek. Hatta bazı İran, Rus, Romen vagonlarında olduğu gibi 6 yataklı kompartımanların da üretimi ve kullanımı düşünülebilir.
Yataklı trenler zorunlu bir ihtiyaçtan çok keyifli bir tercih. Turistik olsun ya da olmasın, kuşetli ve yataklı fiyatlarının tümümün sübvanse edilmesi tartışılmalı. Bunun yerine devlet sübvansiyonları, gençlerin, örneğin sadece kuşetli vagonlarda, ülkenin dört bir yanını gezmesini teşvik etmek için kullanılabilir. Sübvansiyonlar, her öğrenci için öğrenim hayatı boyunca belirli sayıda verilebilir, gençler otel ve ulaşım masrafı minimum olacak şekilde ülkenin dört bir yanını gezip dolaşırlar.
Kompartımana kapanıp sessiz ve sakin seyahat etmeyi tercih edenler olabilir. Ancak trenlerin bir başka keyifli yanı ortak mekanlarda bir araya gelinmesi. Yemek vagonları yeniden düzenlenerek, belirli saatlerde sadece yemek servisine ayrılıp, kalan zamanlarda kafe gibi kullanılabilir. Talebe de bağlı tren içindeki kafe vagon sayısı arttırılarak kimi yolcuların büyük bir zamanını geçirdiği yerler haline gelebilir. Demiryolları bilet satışının yanı sıra kafelerden de kazanç sağlarken, tren yolculukları daha da unutulmaz hale getirilebilir.
Yemek işi de el atılması gereken bir alan. Türkiye’de yemek seviliyor, önemseniyor. THY’nin yemek servisini havayolu seçiminin önemli bir parametresi haline getirdiği biliniyor. Müşterilerin yapımı basit az sayıdaki seçeneği hızlıca tüketip yerini boşaltmasına dayanan mevcut yaklaşım, beklenenin aksine, herkesin yemek yemesiyle sonuçlanmıyor. Aksine pek çok gece treni yolcusu ya yemeğini kendi getiriyor, ya da yol üzerindeki duraklarda yemek yemenin fırsatını kolluyor. Yemek vagonları çoğu zaman boş kalıyor.
Turistik Doğu Ekspresi’yle ilk kez başlanan, önemli bir yenilik, cesur bir adım olan olan şehir turlarının da irdelenmesi şart. Bir kısmı çevresinde hiçbir şey olmayan istasyonlardaki üç saatlik duruşlarda çok sayıda yolcunun tura katılması kimseyi yanıltmamalı. Turlar, başka türlü yapılması kolay olmayan unutulmayacak deneyimlere dönüşebilirse, hedeflenen başarılmış olur. Biraz da zorlamaya kaçan yüzeysel ve basmakalıp turlardan uzak durmakta, en azından bu hale dönüştüğü anlaşıldığında değiştirmekte fayda var. TCDD Taşımacılık’ın bu konuda yeniliklere açık olduğunu hissettirmesi, kent yönetimlerini ve turizm firmalarını, yeni programlar geliştirme konusunda rekabete zorlayabilir. Tren içinde sadece o trenin duracağı yerlerin değil, diğer trenlerin de programlarının tanıtımı yapılabilir.
Biletlerin kısa sürede tükenmesi ve bilet almak için gece bilgisayarın başında beklenmesi elbette trene ayrı bir hava katıyor, seyahatin heyecanı daha bilet almaya çalışırken başlıyor. Ancak bunun bir eziyete de dönüşmesinin önüne geçmek lazım. Boş yer arayanları, 30 günü tek tek sorgulamaya zorlamak yerine, istenen tarih aralığında boş yer bulunan seferlerin listelenmesi güzel bir çözüm olur.
Uçaklarda olduğu gibi yedek listeye girmek, biletler iade edildiğinde (ki son gün iadeleri ile sıklıkla karşılaşılıyor) yedek listedekilere öncelik vermek harika bir çözüm olur. Biletlerin son güne kadar cezasız iade edilebilmesi uygulamasının yataklı ve kuşetliler için değiştirilmesi de değerlendirilmeli. Bilet satışlarında kademeli fiyat uygulaması (biletler azaldıkça daha yüksek fiyata satılması) hem geliri arttıracak, hem de arz ve talebi dengeleyecek bir çözüm olabilir.
Bilet girişinde istenen cinsiyet, ad-soyad, telefon, kimlik no gibi bilgilerin, THY’ninkine benzer bir müşteri sadakat programı ile bir kez alınması ve her bilet alımında kullanılması, yer bulunduğunda rezerve etme stresini bir parça azaltacaktır.
Türkiye’deki gece trenleri yabancı tren tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Ancak zaten kullanımı hayli sıkıntılı olan bilet satış sitesi EYBİS’te, yabancılar için ekstra zorluklar var. İngilizce sayfalarda bazı bölümler ve mesajlar hala Türkçe, cep telefonu olarak sadece Türkiye’ye ait cep telefonları girilebiliyor, aylar öncesinden planlarını yapmak isteyen yolcular sadece son 30 gün için bilet bulabiliyor, bir sorunla karşılaşıldığında İngilizce destek verecek bir muhatap bulunamıyor.
Gece trenleri, hızlı trenlerin ardından demiryollarını ileriye taşıyacak ikinci bir gücü ve Türkiye turizminin önemli bir rengi olma potansiyelini taşımaya devam ediyor.
Kapak fotoğrafı: Onur Uysal ©
Kategoriler:Yolcu Taşımacılığı
Bu saydıklarınızın hepsi vizyon sahibi, kararlı, bilgili, kültürlü, sade, zarif, yaratıcı kadroların yapabileceği şeyler…. Günümüz TCDD kadrolarının sadece fotoğraflarına bakın ve 1sn de olsa düşünün… Cevabı orada…
Bu durumun olacağı çoktan belli idi. Popüler olan Doğu ekspresinin yerine yatakli vagonlarıni iptal edip başka bir tren calistirdilar. Fiyatını da yaklaşık 4 katına çıkardılar. Halbuki Ankara kalkisli Van gölü veya güney ekspresi yataklı vagona sahipti ve çok daha ucuz olduğu için yolcuları o taraf kaydı. İzlenimlerime göre Avrupa’nın en iyi olabilecek yataklı ve kusetli vagonlarına sahipken neden inatla bu vagonlar kullanılmak istenmez akla mantığa yatmıyor.
Özellikle YHT isletmeciligi ile konvansiyonel yolcu trenlerine genel müdürlüğün ilgi ve alakası iyice azaldı. Çok süratli demiryolu işletmeciliği başarı olarak tanımlandı.
TCDD artık farklı bir duruma evriliyor ve Anadolu insanlarının gündelik seyahatlerinden ziyade yüksek hızlı tren, kısa mesafe bölgesel tren işletmeciliği ya da yük tasimaciligina yöneldi. Göstermelik kapasitede de uzun mesafe anahat trenleri kaldi. Sanırım genel müdürlük kar potansiyelinin zamanla yük ve YHT hatlarında artarak devam edecegini değerlendiriyor.
Taylan beyin de dediği gibi eğitim seviyeleri ve uzmanlıklarınin ne olduğu belli olmayan kişilerin yönetiminde olan, şeffafligin ve hesap verilebilirligin olmadığı bu kurum maalesef daha çok zarar, işletme hatası ve kazaya gebedir.
Fotoğrafa 1 sn. bakınca adamın tüm seceresini ortaya çıkarıyor arkadaş helal valla.