Türkiye ilk yüksek hızlı trenle 4 sene önce tanıştı. O zamandan bu yana, 10 milyon kişi bu trenlerle yolculuk etti ve hükümetin belki de en popüler icraatlarından biri haline geldi. Sadece hızlı trenle yolculuk keyfini hayal eden vatandaşlar değil, aynı zamanda yüksek hızlı tren teknolojisine sahip ülkeler de Türkiye’nin önümüzdeki dönem planlarını yakından takip etmeye başladılar.
Türkiye Çin’den sonraki en agresif yüksek hızlı tren yatırımcısı. Ancak yüksek hızlı trenler dünyanın 10’un üzerinde ülkesinde faaliyette. İşte dünyanın öne çıkan hızlı tren ağları:
En geniş hızlı tren ağı
Çin Aralık 2012 itibariyle 9760 km olan yüksek hızlı tren ağıyla, açık ara, dünyanın en geniş hızlı tren ağına sahip. 2664 km ile Japonya ve 2515 km ile İspanya peşinden geliyorlar. Türkiye’nin mevcut yüksek hızlı tren ağı ise 888 km.
İlk hızlı tren servisi
Japon yüksek hızlı trenleri “Shinkansen”ler ilk defa Ekim 1964’de, 5 yıllık bir çalışmanın ardından, 210 km hızla 515 km’lik bir hat üzerinde hizmete başladılar. Fransa ve o dönemki ismiyle Batı Almanya peşi sıra bu teknolojiyi ticari olarak yaşama geçiren diğer ülkeler oldular. Türkiye, ilk hattını 2009 yılında açtı. Hükümetin şu anda gündeminde 106 setlik yeni bir ihale bulunmakta. Bu ihalede “yerli üretim şartı” konulacağı belirtiliyor. Bu durumda Türkiye, sadece hızlı tren setlerine sahip olmakla kalmayacak, aynı zamanda hızlı tren teknolojisine, kısmen veya tamamen sahip olacak.
En hızlı “hızlı tren”
Halen hizmet vermekte olan en hızlı konvansiyonel yüksek hızlı trenler trenler Fransız TGV POS, Alman ICE 3 ve Japon E5 Serisi Shinkansen. Her üçü de maksimum 320 km/saat ticari hıza kadar çıkabiliyor. 2011 yılına dek ticari hız rekoru 350 km/saat ile Çin’in elindeydi. Bugün Çin hızlı trenleri maksimum 300 km/saat’e çıkabilmekte. Türkiye’de halen iki ayrı hatta kullanılmakta olan 12 CAF tren setinin maksimum ticari hızı ise 250 km/saat.
En büyük hızlı tren yatırımı planlayan
Çin 2020 yılına dek 300 milyar ABD doları harcayarak 25000 km yüksek hızlı tren ağına sahip olmayı planlıyor. Bunun 9000 km’si halen inşaa halinde. UIC rakamlarına göre Fransa’da 3150 km, İspanya’da ise 3000 km yüksek hızlı tren hattı inşaa halinde veya yakın dönemde inşaası başlayacak. Türkiye’de ise hükümet, 2023 yılına dek 10 bin km’lik bir yüksek hızlı tren ağı inşaa etmeyi planlamakta.
Hızlı trenle en çok yolcu taşıyan
Beklendiği gibi, yıllık 486 milyon yolcusuyla Çin bu alandaki lider ülke. 307 milyon yolcuyla Japonya’nın Shinkansen’i ve 114 milyon ile Fransa’nın TGV’si takip ediyor. Türkiye’de 2012 yılında 3.3 milyon yolcu yüksek hızlı trenlerle yolculuk etti.
Hızlı trenin pazar lideri olduğu hatlar
Güney Kore yüksek hızlı treni (KTX) 300 km üzeri yolculuklarda %57 pazar payı ile tüm dünya yüksek hızlı tren ağları arasında en büyük pazar payına sahip ülke. Shinkansen trenlerinin Tokyo-Osaka arasındaki yolculuklarda sahip olduğu %88 pazar payı ise hat bazında ulaşılan en büyük pay. Küçük gibi gözükmekle birlikte, Çin’deki tüm yolcu taşımacılığından yüksek hızlı trenlerin aldığı %25’lik pay da bu kategoride ödüllendirilmeyi hakediyor. TCDD’nin faaliyet gösterdiği iki hattaki pazar payları da oldukça etkileyici. Ankara-Eskişehir arası yolculuklarda %72, Ankara–Konya arası yolculuklarda ise %65’lik bir pazar payına sahip.
En karlı hızlı tren hattı
Hızlı tren ağları her ülkede, özellikle maliyetlerinden dolayı tartışılıyor. Hükümetler verimlilikten ziyade oy kaygısıyla hareket etmekle suçlanıyor. Çin, İspanya, Japonya ve ABD’de dikkat çekici tartışmalar devam etmekte. Tam tersine, Fransa’da ise yüksek hızlı trenler demiryollarını mali olarak kurtaran kahraman olarak görülüyor. SNCF’nin 2007 yılında açıkladığı 1.1 Milyar Euro karın neredeyse tamamının yüksek kar marjlı TGV ağından geldiği belirtiliyor. 1990’laın ortasında bu trenler o kadar popüler oldu ki, SNCF Yönetim Kurulu Başkanı Louis Gallois TGV’ler için “Fransız demiryollarını kurtaran tren” dedi. Güney Kore de, 2008 yılında elde ettiği 250 milyon ABD doları, km başına en yüksek karı elde eden ülke oldu.
Hızlı tren yatırımları konusunda en tedbirli davranan
Büyük sermaye birikimi, diğer ülkeleri kıskandıracak büyüklükte yolcu sayıları, uzak mesafeler ve demiryolu konusundaki birikimi ile ABD’nin hızlı tren ağları konusunda da listenin ön sıralarında olması beklenirdi. Ancak, neredeyse tamamı özel sektöre ait demiryolu ağı ve işletmesi (demiryolu ağı da dahil %98) yüksek hızlara çıkma konusunda oldukça tereddütlü. ABD’de sadece Boston’u Washington DC’ye bağlayan tek bir hat bulunmakta. Obama’nın 2009 yılında açıkladığı cüretkar hızlı tren yatırımlarının da bu tedbirlilikten payını alacağı ve adımların yavaş ve dikkatli atılacağı anlaşılıyor.
Kategoriler:Yolcu Taşımacılığı