27 - Tekirdağ - BaloDemiryolu Şirketleri

Balo treni başarılı olacak mı?


Geçtiğimiz hafta, ilk BALO treni görkemli bir törenle yola çıktı.

Ulaştırma Bakanı, TOBB Başkanı, TCDD Genel Müdürü ve Rail Cargo Yönetim Kurulu Üyesi törene katıldılar, ve BALO trenine tam desteklerini ilan ettiler. Tören bir parça “devlet töreni” havasında olsa da, tüm konuşmalar işin özüne değinen bir formatta oldu. Dahası, eksiksiz ekipmanıyla Manisa İstasyonu BALO trenine hazır gözüküyordu. Sadece katılımcılar değil, yapılan büyük yatırım ve uzun hazırlık süresi de, projeye odaklanıldığını ve kısa vadeli olmayacağını gösteriyordu.

Öte yandan Türkiye-Avrupa trafiğinde benzer rotalarda taşıma yapan, ve pek çoğu dengesiz yük dağılımı nedeniyle sıkıntı yaşayan, ve tabii zorlu bir rekabetin pek çok yeni doğan projeyi öldürdüğü bir ortamda en önemli soru şu olacak: BALO treni başarılı olabilir mi? Gelin, BALO’nun elinde ne var, ne yok birlikte görelim:

Türkiye’de müşteri potansiyeli

Elbette ki BALO sıfırdan başlamak zorunda kalmayacak. Bir sivil toplum örgütü olması nedeniyle BALO, Utikad ve DTD gibi örgütlerin de desteğiyle, pazara hızlı ve kolay bir erişim sağladı. TOBB’dan gelecek büyük destek de elbette gelecekte önemli bir avantaj olacak. Öte yandan, Ege Bölgesi’ne odaklanan BALO’nun, tır ve konteyner hatlarına dayanan müşterileri ikna etmesi gerekecek. Bölgede demiryolu deneyimi olan firma sayısı sınırlı. Çok iyi hazırlanmış bir açılış seramonisine rağmen 8 konteynerlik bir başlangıç da bu zorluğa işaret etmekte.

Bir diğer büyük soru işareti de BALO treninin kalkış yeri. Manisa Organize, Türkiye’nin en hızlı gelişen sanayi bölgelerinden biri olmasına ve üstelik demiryolu bağlantısı olmasına rağmen, BALO trenini MOS terminali yerine Manisa istasyonundan kalktı. Şüphesiz ki, MOS içindeki şirketler, bu trenin ana omurgasını oluşturacaklar, ve oluşturmalılar da.

Avrupa’da müşteri potansiyeli

Elbette bunun için elimizde hiçbir bilgi bulunmamakta. İlk gösterge olabilecek dönüş treni ise Avrupa’dan en iyi ihtimalle bu hafta kalkacak. Rail Cargo CEO’su Erik Regter, BALO projesini her anlamda destekleyeceklerini açıkladı. Ancak bir başka önemli nokta da şu. Rail Cargo, Türkiye ile Avrupa arasındaki konteyner trafiğinin en güçlü oyuncularından. Dahası, en büyük rakibi IFB’den farklı olarak, Rail Cargo, forwarder firmalarla çalışmak yerine doğrudan kendi müşterilerini taşımayı tercih ediyor. Peki Rail Cargo’nun Avrupa’dan BALO trenine müşteri bulmada ne kadar ileri gidecek?

Bir başka ihtimal de, BALO’nun, kendi çabalarıyla Avrupa’dan müşteri portföyü oluşturması. Açıkçası, bu ihtimalin kısa sürede gerçekleşmesi oldukça zor.

Diğer operatörlerle rekabet

BALO’nun önemli bir avantajı var. Diğer tüm operatörler Marmara Bölgesi’ndeki (İstanbul, İzmit, Adapazarı ve Bursa) müşteriler için rekabet ederken, Manisa’dan yola çıkan BALO; Ege Bölgesi’nde (İzmir, Manisa, Denizli), tek başına rekabet edebilecek. Fiyatlar, eğer uzun süre bu fiyatlarla yola devam ederse, bölgedeki müşterileri çekecek kadar rekabetçi. Bölgede demiryolunu kullanan sınırlı sayıda firma olduğundan, kalanının demiryoluna geçişe ikna edilebilmesi için düşük fiyat ve kaliteli hizmet önemli.

BALO’nun Marmara Bölgesi’nden pay alması ise çok kolay gözükmüyor. Çünkü diğer operatörler (Exif, IFB, AdreaCombi, Borusan ve Omfesa) oldukça rekabetçi fiyatlarla benzer bir hizmeti piyasaya sunuyorlar.

Elbette ki, projenin ısınma dönemi için bir bütçesi olması çok büyük bir avantaj. Böylece BALO, düşük kapasite kullanımına rağmen performansını ve fiyatını gösterme şansı bulacak. Ancak yeni başlayan Borusan Treni ve Schenker’in Bosphorus Shuttle projelerinin de benzer bütçeleri olduğu hesaba katılmalı.

Yeni pazarlarda rekabet

BALO Almanya’da kendisine iki dağıtım noktası seçti, Köln ve Münih. Köln halen IFB ve Omfesa/Schenker tarafından kullanılmakta. Münih, Türkiye ihracat pazarı için gözde bir yer olması ve hiçbir konteyner treninin buraya çalışmaması nedeniyle güzel bir tercih. Benzer gerekçelerle Schenker de Bosphorus Shuttle için durak olarak Nürnberg’i seçtiğini açıklamıştı. Dolayısıyla BALO Avrupa’da çok yanlız olmayacak.

Türkiye’de de, BALO sadece Ege Bölgesi ile yetinmeyecek gibi gözükmekte. Ankara, Konya, Eskişehir gibi önemli üretim merkezlerini kendi ağına dahil edeceğini daha baştan ilan etti. Tüm bu bölgeler için Bandırma toplama ve dağıtım noktası olacak, ve böylece bu bölgeler, doğrudan Avrupa konteyner trafiğine bağlanmış olacaklar. “Tır alışkanlığı” BALO’nun önündeki en önemli engel. Türk ihracatçısının süre kısıtları da ikinci önemli kısıt olacak. Baştan doğru dizayn edilmiş ve doğru çalışan bir sistemle yola çıkmak, bu bölgelerde başarılı olmak için şart gözüküyor.

Tır ve konteyner hatlarıyla rekabet

BALO treninin en zorlanacağı konu bu olacak. Ege ihracatçısının mevcut lojistik hizmet sağlayıcıları olan tır ve hatların oldukça oturmuş ve verimli çözümleri bulunmakta. Çeşme ile Trieste arasında çalışan RORO hattı tırlar için kolay, hızlı ve ucuz bir çözüm. Demiryolu bağlantılı Alsancak ve Biçerova üzerinden demiryoluna bağlanan Aliağa limanlarına çalışan konteyner hatları da bölge için rekabetçi fiyatlar önermekte. Bölgede yakın zamanda hayata geçecek ve Türkiye’nin en büyük konteyner limanı olacak Çandarlı’nın da benzer bir servise başlayacağı hesaba katılmalı.

Servis kalitesi

BALO’nun diğer benzer servislerden en önemli farklılığı servis kalitesi. Diğerlerinden farklı olarak BALO, bazı hizmetleri ilk günden vermeye başladı. Terminallerde dedike elleçleme hizmetleri, tüm konteynerler için internet üzerinden takip sistemi, müşterilerin kolaylıkla ulaşabildiği bir rezervasyon sistemi, 5 günlük transit süresi (ki başarılı olursa bir devrim olacak)… Mevcut demiryolu konteyner hatlarının hiçbiri bu hizmetlerin tamamını birlikte sağlayamadı. Tüm bunlar gerçekleştiğinde elbette BALO’ya güvenilirliği arttıracak. Manisa’dan çıkan ilk tren Türkiye’yi 36 saatte terketti, ve 4 günde Münih’e ulaştı. Her iki süre de demiryolunda rekor süreler.

Yazının başındaki soruya gelirsek.. BALO treni başarılı olacak mı? Bazı başarısızlıkla sonuçlana deneyimlere rağmen, BALO, diğer hiçbirinin sahip olmadığı bazı avantajlarla başladı. Sorunun cevabı BALO’nun ilk yıl performansının yanında, rakiplerin neler yaptığına, Türkiye’deki altyapı yatırımlarına ve karayolundaki düzenlemelere de bağlı. Her durumda, demiryolu sektörü, bir bütün olarak, güven ve güç kazanmak için başarılı projelere ihtiyaç duymakta. Bu yüzden BALO’ya “yolun açık, şansın bol olsun” diyoruz.

BALO nedir?
BALO (Büyük Anadolu Lojistik Organizasyonlar AŞ), TOBB, 75 Ticaret Odası, Ticaret ve Sanayi Odası ve Ticaret Borsası, 15 Organize Sanayi Bölgesi, UMAT ve UTIKAD’ın ortaklığıyla kurulmuş, Anadolu’nun önemli sanayi merkezlerini, ucuz ve düzenli bir konteyner trafiği ile dış dünyaya bağlama ve bu sayede 2023 hedeflerini lojistik olarak destekleme hedefiyle kurulmuş bir şirket.

Kapak Fotoğrafı: Balo ©

2 replies »

  1. Biraz sabır gerektiren projeler. 1-2 Yıl dayanabilirse, başlangıçtaki kurgu gerçekleşmese bile yeni taşımaların dahil olacağını düşünüyorum.

Sizce?

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s