Büyük İstanbul Tüneli, kentin yaşanılabilirliğinde en olumsuz faktör haline gelen trafiğin çözümüne yönelik duyurulan en büyük yatırımlardan biri.
Peki çözüm olabilecek mi? Biraz sayılar üzerinden gitmekte fayda var.
Tünelin içinden geçen metronun kapasitesi tek yönde saatte 75 bin yolcu olacak. Bu Marmaray’ın kapasitesi ile aynı. Ancak Marmaray’ın işletmeye açılması, köprü trafiğinde fazla bir değişiklik yaratmadı. Günde 130 bin kişinin kullandığı Marmaray’ın kıtalar arası yolculuklardan aldığı pay helen %11. Marmaray’ın özel otomobillerden çok, şehir hatlarından yolcu aldığı biliniyor.
Büyük İstanbul Tüneli’nin en büyük avantajı ise, şehrin yoğun yerleşim yerlerinden uzakta kalan Marmaray’ın aksine İstanbul’un en yoğun bölgelerinden geçiyor olması. Aynı güzergahı paylaştığı metrobüs hattının günlük yolcu sayısı 800 bin. Köprü haricinde özel yol kullanan, bu yüzden trafik sıkışıklığından sadece köprü geçişinde etkilenen metrobüs özel araçlara daha büyük bir rakip oldu. Hızın ve konforun artacağı tüp geçit geçişli metronun, bugün metrobüs ve otobüslerin aldığı %19’luk payın büyük bir kısmını alacağını söylemek mümkün.
Büyük İstanbul Tüneli geçişli metro sisteminin ulaşımdaki payını arttıran bir başka unsur da kuvvetli raylı sistem bağlantıları olacak. Halen Marmaray Anadolu yakasında bir, Avrupa yakasında iki metro sistemi ile bağlantılı. Yeni yapılması planlana metro hattı, 9 farklı raylı sistemle entegre olacak. Bu da, günlük 1,5 milyonluk yolcu hedefi olan metronun elini güçlendiriyor.
Peki 1,5 milyon yolcu talebi var mı? İstanbul’da günde 1,6 milyon kişi kıtalararası yolculuk yapıyor. Diğer bir deyişle metro tek başına tüm talebi karşılayacak düzeyde. Zaten planlar mevcut rakamlara göre yapılmıyor. İstanbul’da iki kıta arasındaki yolculukların 2023 yılında günlük 4 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Tüp geçite yönelik eleştirilerin bir kısmı bu konuya odaklanıyor. İstanbul’a yapılan bu tür yatırımların, şehrin bugün bile kaldıramadığı nüfusunu daha da arttıracağı, kendi daha yaşanılmaz hale getireceği söyleniyor.
Ancak tartışmalar daha çok tünelin karayolu geçişine ilişkin. 2×2 şerit olarak düzenlenecek ve TEM’i birbirine iki noktadan bağlayacak tüp geçit karayolu geçişinin günlük kapasitesi 120 bin araç olarak planlanıyor. Bugün iki köprüden geçen araç sayısı 420 bin. Yapımı devam eden 3. köprünün de bu trafikten pay alacağı hesaba katıldığında, köprülerin, en azından bir süre, rahatlayacağını öngörmek mümkün. Bir süre, çünkü otomobillerin rahat geçişini sağlayan her yeni düzenleme, otomobiliyle geçiş yapmak isteyenlerin artmasıyla sonuçlanıyor. Ne yazık ki, yaya dostu olmayan İstanbul’da otomobil, hala en konforlu ulaşım aracı.
Karayolu geçişini bekleyen bir başka tehlike de, günün her saati sıkışık görmeye alıştığımız TEM otoyolu. Boğaz geçişinin hızlanması, TEM’in daha da hızlı bir şekilde sıkışmasına, yavaşlayan araçlar, köprüde ve tünelde sıkışıklığın oluşmasına yol açabilir. Tüp geçitin yeni yapılmakta olan Kuzey Marmara Otoyoluna bağlanacak olması bir çözüm. Yine de, tüp geçitin ardından iki katlı TEM’in tartışılmaya başlanması şaşırtıcı olmayacaktır.
Kapak Fotoğrafı: Ulaştırma Bakanlığı ©
Kategoriler:Kentiçi Ulaşım