Avrupa Konseyi, 30 Haziran’da, Avrupa demiryollarında yetkilendirme ve güvenlik sertifikası süreçlerini hızlandıran ve basitleştiren bir düzenlemeyi  kabul etti.

Yeni düzenleme ile Avrupa Demiryolu Ajansı (European Railway Agency – ERA), tren işletmecilerinin güvenlik sertifikaları ve demiryolu araçlarının tescilinde etkin bir rol üstlenecek. Bugüne kadar, bir demiryolu aracı üreticisi, yeni bir aracını AB pazarına sunabilmek için, her ülkenin demiryolu otoritesine ayrı başvuru yapmak zorundaydı. Birden fazla Avrupa ülkesinde tren işletmek isteyen operatörler de, benzer bir şekilde, her ülkede ayrı ayrı güvenli işletmecilik yapabileceklerini ispatlamak zorunda idiler.

Yeni düzenleme, her ülkeye ayrı ayrı başvuru yapma gerekliliğini tümüyle ortadan kaldırıyor. Birden fazla ülkede çalışacak operatörlerin sertifikalandırılmasını ve çalıştırılacak demiryolu araçlarının tescilini artık ERA yürütecek. Ulusal demiryolu otoritelerinin değerlendirme süreçlerindeki rolü devam ediyor.

Sadece tek ülkede çalışacak operatörlerin ve çalıştırılacak demiryolu araçları için ise, ERA veya ulusal demiryolu otoritesini seçme hakkı bulunacak.

Yeni düzenleme ile ERA, Avrupa Demiryolu Trafik Yönetim Sistemi (European Railway Traffic Management System – ERTMS)’nin geliştirilmesi konusunda da daha aktif bir rol üstlenecek. ERA, tüm trafik yönetim sistemi ihalelerinin, karşılıklı işletilebilirliğe uygunluğunu ihale öncesi denetleyecek.

ERA, sertifikalandırma ve yetkilendirme görevlerine üç yıl içinde başlayacak. Üye ülkeler, ihtiyaç görmeleri ve sebeplerinin uygun bulunması durumunda, bir yıl daha, mevcut sistemleriyle devam edebilecekler.

Süreçlerin kolay ve şeffaf olması için, ERA, tüm başvuruların yapılacağı bir bilgi sistemi geliştirecek. Ulusal demiryolu otoritesinin tercih edildiği durumlar da dahil tüm başvurular bu sistem üzerinden yürüyecek ve takip edilecek.

Bu merkezi yetkilendirme ve sertifikalandırma sistemi, Tek Avrupa Demiryolu Sahası hedefinde önemli bir aşama olarak görülüyor. Sistemin, tren işletmecilerinin ve üreticilerin hacimlerini arttırması, işletme giderlerini düşürmesi ve pazara yeni girecek şirketlere uygulanabilecek ayrımcılıkları önlemesi bekleniyor.