Demiryolu taşımacılığı serbestleşeli 10 yıl olsa da, özel sektörün yatırımları ve aldığı pay çok gerilerde kaldı. Peki özel sektör bu alana girmek için ne bekliyor?
Geçtiğimiz aylarda, demiryolu taşımacılığı alanındaki en önemli sektörel birlik olan Demiryolu Taşımacılığı Derneği (DTD), yayınladığı rapor ile, sektörde gelinen durumu gözler önüne sererken özel sektörün taleplerini de dile getirdi.
Rapor, serbestleşmeyle beklenen özel sektör yatırımlarının hayli sınırlı kaldığına işaret ediyor. TCDD tekelinin kaldırılmasından bu yana geçen 10 yıllık sürede operatör lisansı alan firma sayısı 4, operatörlük yapan firma sayısı 2, kendi lokomotiflerini işletmeye alan operatör sayısı 1, özel operatörlerin işletmeye aldığı lokomotif sayısı ise 12’de kaldı. Tarihi daha eskilere dayanan özel vagonların sayısı ise aynı dönemde 3422’den 3723’e çıkabildi.
Kiralıklarla birlikte lokomotif filosunun %5’ini kontrol eden özel operatörler, 2022 yılında 6.3 milyon ton yük taşıdı. Bu toplam demiryolu ile taşınan yükün %16’sı. Özel sektör, yük vagonlarının ise TCDD Taşımacılık’tan kiralananlar dahil %20’sini kontrol ediyor. Bu vagonlarla taşınan yük 10.8 milyon ton, toplam yükün üçte biri kadar.
10 yılın ardından demiryolu taşımacılığının rekabete açılması, ucuzlaması ve yaygınlaşması, yatırımların artması gibi serbestleşmeye dair hedeflerin pek de hayata geçmediği görülüyor. Bu süreçteki tek önemli değişim, güvenli akaryakıt taşımacılığına odaklanan Körfez Ulaştırma’nın lomokotif, vagon, bakım konusunda attığı adımlar ve yaptığı yatırımlar oldu.
Demiryolu taşımacılığında bir rekabet oluştuğunu söylemek mümkün değil. İki özel operatör sadece kendi grup firmalarına ait belirli yükleri taşırken, kalan tüm diğer taşımalar TCDD Taşımacılık tarafından ve onun fiyatlarıyla taşınıyor.
Peki özel sektör neden demiryolu alanına sınırlı ilgi gösterdi? Hazır yükleri olan firmalar bile lokomotif yatırımı yapmaktan neden geri duruyor? Yatırım yapmak için ne bekliyor? İşte özel sektörün talepleri:
Devlet desteği
TCDD Taşımacılık’ın görev zararları Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından karşılanıyor. Bu da TCDD Taşımacılık’ın maliyetlerinin altında fiyatlarla taşıma yapmasına olanak veriyor. Özel sektör ise adil bir rekabet istiyor. Ancak burada dikkat çeken nokta şu. Özel sektör, TCDD Taşımacılık’a destek durdurulsun demiyor, benzer şekilde kendilerine de mali destek verilmesini talep ediyorlar.
Bakım atölyelerinin kullanımı
TCDD Taşımacılık’ın tüm Türkiye çapında bakım atölyeleri bulunuyor. Yeni operatörler, ya kendileri de benzer bir bakım ağı kuracaklar, ki örneğin Körfez Ulaştırma İzmit’te kapsamlı bir bakım tesisi kurdu, ya da TCDD Taşımacılık’ın mevcut tesislerinden hizmet alacaklar. Ancak firmalar, TCDD Taşımacılık’tan hizmet satın almak yerine, bu tesislerin tüm firmaların kullanımına açılmasını, ve kendi personelleriyle bu tesisleri kullanarak kendi vagonlarının bakımlarını yapabilmeyi istiyorlar.
Altyapı iyileştirmeleri
TCDD son yıllarda hatların büyük bir kısmını yenilese de, yenilemeler büyük ölçüde hat üzerindeki yapıların, traverslerin ve rayların değiştirilmesi şeklinde oldu, güzergah aynı kaldı. Ancak yüksek eğimler ve dar kurplar (dönüşler) önemli bir maliyet unsuru. Eğimler aynı lokomotifle daha az yük taşınmasına veya ikinci bir lokomotif gereksinime yol açarken, dar kurplar demiryolunda enerjiden sonra en önemli maliyet kalemi olan tekerleklerin daha hızlı yıpranmasına yol açıyor.
Teşvik
Halen demiryolu yatırımları %40 oranında teşvik ediliyor. Yapılan yatırımın %40’ı, vergilerden düşülmek üzere, devlet tarafından karşılanıyor. Özel sektör, vergilerden düşmenin çok uzun sürdüğünü, bu teşviklerin vergilerden düşülerek değil, daha hızlı bir şekilde yapılmasını istiyor.
Özel sektör, yukarda belirtilen yatırım teşviklerinin yanı sıra, denizcilikteki ÖTV’siz yakıt, kurumlar vergisi muafiyeti, çalışanların gelir vergisi muafiyeti, SGK muafiyeti gibi teşviklerin demiryollarında da verilmesini, İngiltere’deki gibi karayolundan demiryoluna kaydırılan yükler için navlun desteği, Almanya’nın bu sene enerji fiyatlarındaki artışın ardından vermeye başladığı elektrik desteği gibi teşviklerin de Türkiye’de uygulanmasını talep ediyor.
Mevzuat düzenlemeleri
Bu başlık altındaki talepler şöyle:
- Yük aktarma merkezlerinin sayısının arttırılmasına yönelik hibe ve kredilerin belirlenmesi
- Demiryolundaki ilk/son taşıma maliyetlerini minimuma indirecek iltisak hatlarının (istasyonu doğrudan işletmeye bağlayan hatlar) devlet tarafından yapımı
- Raylı sistem eğitimlerinin, okul sonrası şirket içi eğitim veya sertifika programlarına gerek kalmayacak şekilde düzenlenmesi
Enerji maliyetlerinin düşürülmesi
Demiryollarındaki en önemli maliyet unsurunun düşürülmesine ilişkin talepler şöyle:
- Enerji fiyatlarındaki artışların devlet tarafından sübvanse edilmesi, böylece dönemlik olarak sabit enerji fiyatlarıyla çalışılabilmesi
- Kullanılan motorinden ÖTV alınmaması
- TCDD sahalarında yapılabilecek yenilenebilir enerji yatırımlarına özel sektörün katılımının sağlanması ve teşviki
- Lokomotiflerin frenlemesinde üretilebilecek rejeneratif enerjinin elektrik kullanımından düşülmesi
Görülen o ki, devletin bu alandan elini çekmesi daha uzun bir süre mümkün olmayacak. Serbestleşme ve artan rekabet ile TCDD Taşımacılık’ın verimliliğinin artması ve kamu desteği ihtiyacının azalması beklenirken, artan kamu zararının yanına bir de özel sektör teşvikleri eklenmesi gerekecek.
Özel sektörün, TCDD Taşımacılık’tan farklı olarak, iş seçmek, farklı fiyat politikaları uygulamak, sadece karlı rotalarda çalışmak, istihdam ve satınalma gibi başlıklarda daha özgür olmak, daha düşük maliyetlerle çalışmak gibi avantajlarına rağmen demiryolu taşımacılığına yatırım yapmak için bu denli desteğe ihtiyaç duyması, sektörün geleceği konusunda iyimser olmayı zorlaştırıyor.
Kapak fotoğrafı: Onur Uysal ©
Kategoriler:Demiryolu Şirketleri


