Balo Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Koşmaz, Balo’nun 2014 yılı başından itibaren sefer sayısını haftada üçe, Mart ayından itibaren de karşılıklı beş trene çıkaracağını belirtti.
Bu plana göre 14688 konteynerlik bir kapasiteleri olacağını belirten Koşmaz, %85’lik bir doluluk hedeflediklerini belirterek, 2014 yılı içinde 12485 konteyner taşıması yapmayı planladıklarını söyledi.
Balo’nun bugüne kadar küçümsenemeyecek adımlar atmış da olsa, daha birinci yılını doldurmadan haftada karşılıklı beş trene çıkmak, ve bunları %85 oranında doldurmak “çılgın” olarak nitelendirilmeyi hakediyor. Özellikle de şimdiye kadarki konteyner treni girişimleri göz önünde bulundurulduğunda.
Peki bu beklentiler gerçekleşebilir mi?
İlk üç aydaki deneyimlerin daha açık paylaşılması belki ışık tutabilirdi. Ancak paylaşılan rakamlar arasında taşınan konteyner sayısı ve doluluk oranları yok. Bu yüzden gelin biraz “beyin fırtınası” yapalım.
Diğer tüm konteyner hatlarının ağırlık olarak İstanbul’a hitap ettiği biliniyor. Ege Bölge’sinden başlayan Balo bu yüzden 2013’te mavi bir okyanusta hareket etti. Odalar aracılığıyla sahip olduğu iletişim avantajları, “zarar”a bakmadan hizmetini aksatmadan sürdürme taahhütü ve aslen Türkiye’nin ihracat bölgesi olarak anılan Ege’deki yalnızlığı ile ihracat trenlerinde yüksek bir doluluk oranı yakalamış olması muhtemel. Anadolu’nun içlerini de sisteme bağlayarak, İstanbul’dan da kimi müşterileri kendine çekerek haftalık 5 treni doldurmada büyük bir sıkıntı yaşamayacağı tahmin edilebilir.
O halde gelin ihracat trenlerinin cepte olduğunu, ve %100 doldurulacağını varsayalım. Bu durumda, elimizde en azından %70 dolulukla çalıştırılması gereken 5 ithalat treni bulunuyor.
Bunun en zorlu kısmı, ithalat taşımalarının çok büyük bir kısmının yurtdışı ödemeli olması. Yani yeni müşteriler kazanmak için Avrupa’da aktif bir pazarlama yapılması şart.
Belki, “çılgın” peformanslar en etkili pazarlama aracı olur, ve mevcut operatörlerle yüklerini taşıtan pek çok müşteri “kendiliğinden” yeni operatöre ikna olabilir. Neden olmasın?
Balo dışında, halen aktif olarak çalışan üç konteyner hattı bulunmakta. IFB, Express Interfracht ve Metrans. Bu hatlarla toplam haftalık karşılıklı 10 sefer yapılıyor. Balo’nun belirttiği doluluk oranlarına ulaşmak için bu yüklerin üçte birini veya hatlardan birisinin tüm yükünü kendisine çekmesi gerekmekte. Dolayısıyla bu yönelim, eğer gerçek olursa, diğerlerinden en azından bir kısmı için ölümcül olabilir. Herkes bilir ki, frekansınızı azaltırsanız uzun dönemde ayakta durmanız mümkün olmaz.
Ya da..? Geleneksel olarak, tüm operatörler ithalat trenlerinde daha güçlü, ve ihracat trenlerinde düşük doluluk oranlarıyla çalışıyor. Yani bir işbirliği ihtimalini, bir operatörün trenlerini Balo ile birleştirmesi seçeneği, tümüyle ihmal edilmemeli.
Görünen o ki, 2014 demiryolunda taşların yerine oturduğu bir yıl olacak.
Kapak Fotoğrafı: Balo ©
Kategoriler:Demiryolu Şirketleri